Bozbey, 3194 sayılı imar yasasının torba yasa ile değiştirilmesini öngören yeni yasa taslağı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Deprem gerçeğiyle her an yüz yüze olan Türkiye’de imar ve planlamanın öneminin altını çizen Başkan Bozbey, “Bugün ülkemizde imar ve planlama ile ilgili 24 kurum ve kuruluş ile 22 yasa var. Bu çok başlı yapılanma ve düzenlemeler imar ve planlama konusunda yaşanan kargaşayı göstermeye yeterlidir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hazırladığı torba yasa ile imar ve planlama konusunda 1985 tarihli 3194 sayılı imar yasasının değiştirilmesi hakkında bir taslak hazırlamıştır. Ancak yasa taslağında uygulama ile ilgili bazı sorunları giderici hükümler yer alsa da imar ve planlama konusundaki kargaşanın önlenmesi için köklü ve kalıcı düzenlemelerin yapılması gerekir” dedi.
Taslakta birçok kurum ve kuruluştaki imar planlarını yapma ve onama yetkisi aynen kalırken, bu planların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onanmasının ön görüldüğünü ifade eden Bozbey, bir çerçeve yasa veya mevcut 3194 sayılı imar yasasının yeni bir bakış açısı ile hazırlanmasının acil gereksinim olduğunu kaydetti. Bozbey bütünsellikten uzak olarak nitelendirdiği planlama sisteminin üniversite, ilgili meslek kuruluşları ve yerel yönetim temsilcilerinin de yer alacağı geniş katılımlı demokratik tartışma ortamlarında belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Çevreye duyarlı, doğal kaynakları koruyarak yaşam kalitesini artırmanın ana hedef olacağı planlarda ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel faktörlerin göz ardı edilmemesinin önemli olduğunu ifade eden Bozbey, “Planlar yerinde ve halkın katılımı ile yapılmalı, kamu ve toplum yararı bütünlük, bilimsellik, katılımcılık ilkeleri korunarak sağlanmalıdır. Bu çerçeve yasa irili ufaklı bütün yerleşim birimlerini, buralardaki çevre sorunlarını, kalkınma gelişme yaklaşımlarını, teknik ve sosyal altyapı yetersizliklerini, yerleşim biçimlerini, uygulama araçlarını, yetki ve sorumlulukları bir bütünlük içinde ele almalıdır. İmar ve planlama konularında bugün yaşadığımız kargaşa ve dağınıklık ancak bu şekilde önlenebilir. Ayrıca bu yeni yasada planlama standartları, yaptırımlar teşvik ve caydırıcı kurallar ayrıntılı olarak belirlenmelidir” dedi.
Bozbey, kurumlar arası kargaşanın giderilmesi, merkezi idarenin küçültülmesi, yerelleşme, demokratikleşme ve halkın yönetime katılması ilkeleri çerçevesinde merkezi, bölgesel ve yerel yönetimler piramidinin görev, yetki ve sorumluluklarının yeniden belirlenmesi gerektiğini belirtti.